Radyo-3 solmasın diye haykırdık, sesimiz duyulmadı. Radyo-3
solar solmaz yok etme çalışmaları başladı. Daha da açıktan Radyo 3’ü silmek için
sistematik çalışma devam ediyor. İşte
son dönemde yapılan icraatler!
2012 yılının Ocak ayında başlayan yeni yayın döneminde, Salı
günleri yayınlanan Serhan Bali’nin Müzik Takvimi programı yayından kaldırıldı.
Bundan başka programları da yayında olan Bali’nin tamamen Radyo-3’ten uzaklaştırıldığı
öğrenildi. Nedeni açıklanmadı.
17 yıldır yayında olan bir caz programı tamamen yayından
kaldırıldı. Seyirci ile dalga geçer gibi, aynı programın arşiv kayıtlarını aynı
saatte yayınlamaya başladılar. Nedeni açıklanmadı.
Canlı yayın saat 9.00’da başlarken artık 10.30’da başlıyor. 9.00’a
kadar olan sabah kuşağını 10.00’a kadar uzattılar. 9.00’da başlayan 1 saatlik
programların tamamının yayını kaldırıldı ya da yerleri değiştirildi. 10.00’da
başlayan yarım saatlik programların tamamı kaldırıldı, yukarıda yazdığım dalga
geçme burada da aynı programların aynı saatte sanki canlı yayınmış gibi
arşivden yayınlanması ile devam ediyor. Belli belirsiz kısa bir sinyal ile
programın en başında Radyo-3 arşivinden adıyla yayın yapılıyor. Nedeni açıklanmadı.
10.30’da başlayan ve dinleyicisinin artık bir refleks eseri
radyosunun düğmesine uzandığı programlar kaldırılmaya başlandı. Serhan Bali’nin
boşalttığı yere 1 saatlik bir başka programın süresi uzatılarak konuldu, Perşembe günü 9:00’da başlayıp 1,5 saat süren
Müzik Mutfağı programı Cuma 10.30’a kaydırıldı. Cuma 10.30’da başlayan Konserler Şehri İstanbul
programı ise 2011’de geceye kaydırıldı 2012’de ise tamamen kaldırıldı. Derken
Müzik Mutfağı içinde Saadet Baykal’ın sesini sadece 5 dakika boyunca mutfak
kurdu adı altında ajandayı verirken duymaya başladık. 1.5 saatlik program 5 dakikaya düşürülmüştü
yani. Sadık dinleyicinin saat değişikliğine alışması çok zor oldu, aslında
alışmaya da gerek kalmadı, bu tam hızla devam eden, dinleyici kitlesi yaratmış üstelik programda
müzik kitapları, ücretsiz konser davetiyeleri dağıtılmaya başlamışken, bugün
aldığım haber şoke etti. Müzik Mutfağı da yayından kaldırılmıştı. Program
sunucularından Burçin Büke’ye twitter’dan sordum bir açıklama yapmadan program
sona erdi demişler. Bu kadar yıldır program yapan Gaye Çağlayan ve Burçin Büke’ye
en azından bir açıklama yapmak gerekirken, bunu yapmaya gerek duymayan bir TRT
yönetimi var.
Tüm bunların sinyalleri önceden gelmişti aslında. TRT,
sadece büyük illerde Radyo-3 frekanslarını korurken diğer illerde TRT’nin başka
kanallarına yönlendirmişti. İlk gelen
tepkiler sonrasında TRT bu konuda şimdilik frekans değişikliği yapıyoruz, Radyo-3’ü
etkisizleştirmek gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir demişti. Ama sonrasında
TRT yetkililerinden birisinin açıklaması yapılan işin nereye gideceğini de
açıkça ortaya koymuştu: “Türkiye’nin %7’si klasik müzik dinlemektedir” Bu
korkunç açıklama sonrasında yukarıda yazdığımız yok etme programının startı
verilmiş oldu.
Bu yazının TRT’nin kuruluş yıldönümüne gelmesi de ironik
oldu. Bugün yapılan açıklamada ve tebrik mesajında TRT’nin kalitesinden,
saygınlığından ve marka değerinden bahsedilmiş. Yorumu size bırakıyorum.
Peki, tüm bunların gündem maddesi olan tiyatro ile ne ilgisi
var. Yukarıda Radyo-3’ü Şehir Tiyatroları ile TRT’yi İstanbul Büyükşehir
Belediyesi ile radyo programlarını tiyatro eserleri ile değiştirin ve yazıyı
bir kez daha okuyun. Aynı sistematik yok etme ve yıldırma orada da yapılacak.
Sistem tarafından istenen tek bir insan tipi var: Kitap
okumasın, tiyatro izlemesin, farklı düşüncelere sapmasın, çok sesli olmasın.
Bir insanın çok sesli olmasında, çok sesli düşünmeye başlamasında, en önemli bileşenlerdir oysa bunlar. Bizleri
yönetenler, bu bileşenleri üretenlere, sunanlara gerekli desteği vereceği
yerde, yayılması için uğraşacağı yerde
en hayati kaynağı olan devlet desteğini kesmeye gidiyor, özelleştirmekle tehdit ediyor. Biliyorlar ki
özel sektöre de birkaç düzenleme ile sanata desteği kesebileceğini. Böylece sanatı
da yok etme yönünde sinyalleri vermiş oluyorlar. Bunu da halk adına yaptıklarını söylüyorlar.
Oysa halk, onlara göre paragrafın başında bahsettiğim insan tipi. O insan tipini
seviyor ve istiyorlar.
Radyo-3 elimizden gitti, tiyatro elimizden gitmesin, daha
yüksek sesle haykıralım Şehir Tiyatroları Yok Edilemez diye.
3 yorum:
Facebook'ta radyo 3 istanbul grubuna üyeyim.Müzik mutfağı adlı programın kaldırıldığını ilk oradan duydum.Gaye Çağlayan dediğiniz gibi hiç bir açıklama yapılmadığını hatta alaya varır şekilde konuştuklarını belirtiyor gruptaki gönderilerinde.Bu arada çok güzel bir blog :)
İlginize çok teşekkür ederim. TRT'nin bu yöntemine şaşırdık mı? Tabii ki hayır. Aynı zihniyet tiyatroyu da kuşatmış durumda.
Yorum Gönder