8 Şubat 2011 Salı

Bir Belediye Başkanının Feryadı

Bugünkü gazetelerde yeni bir haber gündeme düştü. Aslında başka bir ülkede olsa bomba etkisi yaratacak bir olaydır.

Çanakkale Belediye Başkanı feryat ediyor. Antik Yunan'da da çok önemli bir yer, temiz hava, süt mavisi bir denize sahip Kuzey Ege, Kaz Dağları altın arayıcı şirketlerin kullandığı siyanür yüzünden elden gidiyor. Başkan da bunu belediye meclisi toplantısında gündeme getirmiş; Siyanürle altın çıkaran şirketlere karşı gerekirse kampanya başlatılmalı. Karılarımızın kollarındaki bilezikleri bunlara verelim, buradan defolup gitsinler. Bu işin şakası yok demiş.


Gökhan, Kaz Dağları'nda sürdürülen altın madeni arama çalışmaları kapsamında, Kuşçayır köyünde düzenlenen bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, bölgenin kirletilmesinin, Çanakkale, Bayramiç, Lapseki, Küçükkuyu ve Çan halkının geleceğini yakından ilgilendirdiğini söyledi.
Bu bölgede çıkarılacak altının bölge halkına sağlıksız bir yaşam alanı yaratacağını, ekonomik olarak ise fakirlik getireceğini öne süren Gökhan, şöyle konuştu:''Biz bu saatte buraya gelmişsek, bu hepimizi ilgilendiren bir tehlikeli durum olduğu içindir. Bu sadece Kuşçayır köyünün sorunu değil, hepimizin sorunu. Çünkü buralar altın uğruna kirletilirse, Çanakkale domatesi, suyu ve havası kirlenir, Bayramiç'in elması, kirazı, nektarini, Lapseki'nin şeftalisi, kirazı kirlenir. Ezine'nin peyniri kirlenir. Altın uğruna eko sistem, doğa tahrip edilecek. Bu dağlar dünyanın kuruluşundan bu yana varlığını sürdürmekte. Bu doğayı altın uğruna katledecekler. İnsanlar dağı, taşı, hayvanları yaratamaz. Tek yaratıcı Allah'tır. İnsanlar ağaç dikebilir fakat bu dağı, taşı yaratamazlar. Bu eko sistemi bozmak istiyorlar. Eğer bu altın sağlığımızı düzeltecek, ekonomimizi düzeltecekse, sağlıklı yaşamamıza çok fayda sağlayacaksa, hemen yarın sabah kazmayı hep birlikte vuralım. Bu altının daha önce söylediğim karılarımızın bilezikleri, takılarından başka hiçbir yararı yok.''
Bir vatandaşın, ''Peki bize bunca zararı varsa niye buna müsaade ediliyor, niye devletimiz bunlara izin veriyor'' sorusu üzerine  Gökhan, ''Bu soruyu bana sormayın, izin verenlere sorun'' dedi.
        
Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant, Kaz Dağları bölgesinin madenlerinin, şeftali, elma, kiraz ve bölgede üretilen sütlerden elde edilen Ezine Peyniri olduğunu söyledi.


Bugün yürütülen tamamen yanlış politikalar sayesinde cennet vatan köşeleri maden arayıcılarına bir bir veriliyor. Aynı şey Afyon'dan İzmir'e kadar uzanan ve Türkiye'nin en güzel çekirdeksiz üzüm ekim alanlarını da içeren Gediz Deltası için de geçerli. E peki ne olacak, o madenler bittiğinde neler yaşanacak?

Konu ile ilgili Haluk Şahin de muhteşem bir yazı yazmış Mutlaka sizler de okuyun. Artık bu konularda sesimizi yükseltmenin zamanı geldi de geçmiyor mu?

Eduardo Galeano'nun Aynalar kitabını mutlaka almanızı tavsiye ederim. Adem ile Havva'dan başlayarak  tüm dünyanın tarihini çok farklı ve aslında hiç bilmediğiniz bir açıdan sizlere yansıtmaktadır. Üstelik okuyucuyu sıkmadan minik öyküler ile. Latin Amerika'nın bir zamanlar nasıl cennet bir vatan olduğunu, altın ve gümüş arayıcılarının elinde nasıl çölleştirildiğini ustalıkla anlatır. O gürül gürül nehirler akan ülkeler şimdi yerlerde sürünüyorlar ve her açıdan dünyaya muhtaçlar. O cennet vatan size bir yerlerden tanıdık geliyor mu?

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...